➤ Bu dersimizde yardımcı fiillerle soru sormayı öğreneceğiz. İsveççe’de yardımcı fiiller sık sık soru yapmak amacıyla kullanılırlar. Yardımcı fiillerle soru yapmak için yardımcı fiil cümlenin başına getirilir. Örnek: Får jag komma in? İçeri gelebilir miyim? Hinner jag svara alla frågor? Bütün soruları cevaplamaya vaktim varmı? Kan du spela tennis? Tenis oynayabilir misin? Måste du arbeta på natten? Gece çalışmak zorunda …
➤ Hinner / Han cümleye zamanı olmak, yetişmek anlamı katar Örnek: Du hinner göra läxor i hemma Ödevlerini evde yapacak zamanın var Vi hinner inte gå på toa Tuvalete gidecek vaktimiz yok Vi hann inte gå på toa Tuvalete gidecek vaktimiz yoktu Jag hinner inte svara alla frågor Bütün sorulara cevap verecek zamanım yok Han hann se vem förövaren var Suçu işleyenin kim olduğunu görmeye yetişebildi Innan …
➤ Brukar, brukade cümleye alışkanlık anlamı katar. Sıklıkla yapılan şeyleri ifade etmek için kullanılır. Örnek: Jag brukar läsa tidningen varje dag Her gün gazete okurum Han brukar dricka te på morgonen Sabahları çay içer Jag brukar sitta här Burada otururum Han brukade inte göra det O bunu yapmazdı (Eskiden) Du brukade vara roligare Sen daha eğlenceliydin (Eskiden)
➤ Behöver / behövde yardımcı fiili cümleye gerekli olmak, ihtiyaç duymak anlamı katar. Örnek: Du behöver inte ringa varje dag Her gün telefon açman gerekmiyor Jag behöver inte försvara mig Kendimi savunmaya ihtiyacım yok Jag behöver mål Bir amaca ihtiyacım var Du behöver prata med Nuri Nuri ile konuşman gerekiyor Du behöver inte säga mer Daha fazla söylemen gerekmiyor Han behövde komma hemifrån efter lunch Öğle yemeğinden sonra evden gelmesi gerekiyordu Igår behövde vi inte gå …
➤ Få / fick yardımcı fiili cümleye izin, müsaade, ve arzu anlamı katar. Örnek: Man får inte röka här İnsan burada sigara içemez (yasak) Du får komma in nu Şimdi içeri gelebilirsin (izin) Mehmet fick höra igår att hon har gift sig Mehmet, dün onun evlendiğini duydu Jag fick veta idag att ni skulle gå Gideceğinizi bugün öğrendim
➤ Bör, borde cümleye tavsiye anlamı katar Örnek: Jag bör träna mer svenska İsveççe daha çok pratik yapmalıyım Jag bör sluta röka Sigara içmeyi bırakmalıyım Du borde sluta röka tidigare Sigara içmeyi daha önce bırakmalıydın Du borde träna själv Kendin çalışmalıydın
➤ Måste, vara tvungen att, cümlede ifade edilen fiile zorunluluk, mecbur kalma, uyarı ve çağrıda bulunma anlamı katar. Örnek: Du måste arbeta på natten Gece çalışmak zorundasın! Jag måste gå Gitmek zorundayım Man måste växa upp İnsan büyümek zorunda Ni måste bli färdigt med läxan Ödevlerinizi bitirmek zorundasınız. Jag var tvungen att duscha Duş almak zorundayım
➤ Kan, Kunde cümlede ifade edilen fiile -ebilmek, -abilmek’ anlamı katar ve bir yetenek bildirir. Kan yardımcı fiilinin geçmiş zaman (preteritum) hali ‘kunde’ dir. Örnek: Jag kan tala lite svenska Biraz isveççe konuşabilirim Vi kan prata senare Daha sonra konuşabiliriz Listan kan göras hur lång som helst Liste olabildiğince uzun yapılabilir Man kan inte flyga som fågel İnsan kuş gibi uçamaz Du kan spela tennis Tenis …
➤ Vil, Ville fiile, istek ya da dilek anlamı katar. Örnek: Jag vill åka hem nu Şimdi eve gitmek istiyorum Jag vill arbeta Çalışmak istiyorum. Jag ville inte komma Gemek istemedim
Ska fiile gelecek zaman anlamı katar, skulle ise isteklilik anlamı katar. Örnek: Ahmet ska åka till Konya Ahmet Konya’ya gidecek Det ska snöa imorgon Yarın kar yağacak Han skulle resa till Turkiet Türkiye’ye seyahat edecekti. Han skulle fixa det Onu tamir edecekti Jag skulle hjälpa dig Sana yardım edecektim.
